Mezarına tüküreceğim
Oldboy

convik

punisher :)

Aradığın şeyin adı ''law abiding citizen'' tam onu anlatmışsın.

Birsürü patentleri olan bir adamın karısı ve çocuğu bir gece ev baskınıyla biraz yıpratılıyor. Ondan sonrası, eğlence aksiyon ve iyi kurgu.

Charles bronson filmleri diyor ve gidiyorum.

kill bill
revenant
django
a history of violence
true grit
chan wook park'ın intikam üçlüsü (bir tanesi oldboy)
the skin i live in (verdiğin örnekler ebakılırsa bunu izlemesen de olur)

bu arada law abiding citizen +1

www.imdb.com

(bkz: death sentence)

www.imdb.com

Son derece kaliteli ve cool bi Türk filmi, Acı Aşk
Cansu dere, halit ergenç, songül öden var başrolde. Pek kalabalık bi film değil zaten

Mel gibson'un paparazzilerden intikam aldigi bir film vardi. Adini unuttum, tavsiye ederim.

benim siralamam su sekilde;

kill bill
django unchained
lucky number slevin
john wick
memento
the count of monte cristo

Hannibal Rising

The man from nowhere de fena değildir.

Spawn

John wick II

Django unchained artı bilmem kaç yüz bin milyon milyar sen ne yobtin?

contratiempo

Chato'nun toprakları. Western filmi.

man on fire

oldboy'u çeken yönetmenin iki intikam hikayesi daha var. isimlerini bilmiyorum. nette aratırsan çıkar. 3 filmlik intikam hikayesi serisiydi, bağımsız konular.

relatos salvajes

relatos salvajes +1

Twich yayını yap

Instagramdan bir şeyler satabilirsin

Benim degil de cevremde instagramda komisyonlu satis yapan cok kadin var. Ilk bir iki ay bosa kurek cekiliyor ama emek verildikce ayda 2 bin ustu bir gelir getiriyor.ayda 500 ya da 5 bin kazanan istisnalar da var tabi.

özel ders ver, direksiyon dersi falan olabilir ya da ne biliyorsan işte.

U turn olabilir?

değil maalesef

Bence izleme o filmi

Instagramda taki_aksesuar zeynep
takiciniz geldi
Penta gumus

instagram.com

in the mouth of madness var ilk aklıma gelen.

Bazılarının orjinal adları aklımda kalmamış ama hepsi birinci sınıf gerilimler.

Harrison ford ve michelle preiffer in oynadığı gizli gerçek.

Chazz parlimanteri,sharon stone ve isabelle adjani nin oynadığı şeytanca.

The game

Arlington road

Hala izlemediysen basic instinc.

Hala izlemediysen sixth sence

psikolojik gerilim türünde 80'lerden (ki bu kubrick'in de favori gerilim filmiydi sanırım) "spoorloos", 90'lardan "tesis"

İyi evlat - the Good son

Sarımsaklı'dayız. İş için neyse ama tatil için gelmeyin. Denizi haziran oldu daha temizlemediler. 2 seneye biter buranın ünü. Onun dışında emlakçılarda 2 bin liraya falan kalabileceğiniz evler var. Ayvalık bu konuda daha rahat. Sarımsaklı'da tutmaktansa ayvalık'ta tutmanız daha iyi olur.

2 bin lira aylık mı sezonluk mu @alister

3 aylık olan yerlerin en ucuzu.

Film bilemedim ama Zaman Çarkı serisini önerebilirim kitap olarak.

Marvel serileri fantastik ihtiyacını karşılar sanırım.
Bir de Pan'ın labirenti izlemediysen.

narnia

Çok iyi bir örnek için; 13th warrior

hobbit

yarın vizyona girecek olan Kral Arthur (eğer Guy Ritchie filmlerine biraz aşinalık varsa daha iyi tabii)

the wicker man. 73 versiyonu.

Hodejegerne
El cuerpo
A perfect murder
The game
The arlington road
Diabolueqe

tam istediğin gibi bir şey biliyorum, (bkz: 10 cloverfield lane)

soruda ne demek istediğimi anlatamadım gibi gelmişti ama tam istediğim türde öneriler olmuş :)aa şahanesiniz ya. ispanyolca olanlar için ve lannisterın oynadığı film için ayrıca teşekkürler...
rec ve 10 cloverfield lane izlemiştim ikisi de iyiydi.
the wicker man le başlıyorum o halde

the boy.

coherence

la cara occulta

the others. gerim gerim gerilmiştim nalet filmde.

the othersı izlemiştim evet haha naaaalet

Zor gelmezse sahaflara götür. Hepsini verip, yerine okuyacağın bir kitap alabilirsin.

yaş grubuna göre okullara bağışlasanız?

burada koy okullari vs. icin kampanyalar oluyor, iste omer ogretmen falan var, ozellikle dogu illerine ulastirmaya calisabilirsiniz. kitap secme luksu olmayan, hic kitabi kutuphanesi olmayan okullar var. gecen bir haber vardi mesela genc bir cocuk annesinden kalma ahiri kutuphane yapmis diye.

okudugum ama begenmedigim kitaplari ben trende/otobuste falan birakiyorum bazen, belki biri alir okur diye.

ben bikaç tane ukitap'dan istek listesinde olanlara hediye etmiştim ki bikaç kişi de bana hediye etmişti.bi kere de ekşiden alakalı başlığa yazıp isteyen varsa hediye edebilirim diye entry girmiştim.oradan bi mesaj atana yollamıştım.
sahaflar da bi seçenek ama emin ol verdiğin kitaplardan daha saçma kitaplar tavsiye ederler.

facebook'taki sosyal hizmet gruplarına bağışlanabilir. onlar ihtiyacı olanlara ulaştırıyorlar.

ya da sahaflarda ölü fiyatına "okutulup" yerine artık kaç tane alınabiliyorsa sevilen kitap alınabilir.

Buraya liste ve fiyat yazın ben dahil almak isteyenler çıkacaktır. Geri dönüşüm çok kötü bir fikir yapmayın bence.

@a summer day, kitapları parayla satmayı hiç düşünmemiştim zaten ama o 12-13 yıl önce aldığım klasikler hep Amfora, Kum Saati falan gibi yayınevleri olduğu için burdan isteyen birilerinin çıkacağını da düşünmemiştim açıkçası.

Cezaevine bagislayabilirsin, her tur kitap okunur orada. Kutuphanelerinin Kendi butcesi olmadigi icin sadece bagislarla kitap saglanir.

arkadaşım bu sorunu için doktora gitmişti, doktor doğum kontrol hapı vermişti. bir doktora sormak lazım.

Regl konusunda bazı hormon ilaçları işe yarıyor, migren için de ozob tedavisi çok etkili ve kaş estetiğinin de migrene yüzde doksan çözüm olduğunu biliyorum

arkadaşlar, ikinize de çok teşekkürler.

bu kadar parayı illa ki telefona bağlayacağım dersen ve kredi kartın yoksa peşin para.

mediamarkt gibi yerlerde elektronik cihaz kredisi gibi bir şey görmüştüm kasanın orada. taksit yapar gibi anlaşmalı bankaları kredi vermiş oluyor.

alternatifler şunlar;
peşin
banka kredisi
operatör aracılığı ile taksitli
şirket kredi kartı ile eski usul taksitli

Ttnette altı aylık aboneliğin varsa telekom şubelerinden alabiliyorsun fatura üstüne. Tabi taksitler bittiğinde hevesin kaçmış olacak ve iphone 8 çıkacak:)

Yanlış anlama ama gerginliğinin en büyük olası nedeni olarak bunun üzerinde durduğun için 'Evet, sevişmediğin için olmuş' dememiz gerekiyor gibi geldi ve gerçekten de öyle olmuş olabilir ama bu bir olasılık. Tavşan mıyım bilmiyorum ama bende de libido birikimi gerginlik, sıkıntı, bunaltı yapıyor. Dolayısıyla, neden olmasın? Freudien ekoldekiler gerginlik yaratan sıkışmış libidinal enerjiden kurtulmak için, şaka değil, gerçekten spor öneriyorlar ama normal 'Spor salonuna gittim bugün'ün ötesinde, yoğun ter attıran, ağır sporları öneriyorlar. Yani, atıyorum, kardiyo yapacaksan ölçüsü dil dışarı çıkana kadar gibi. Hani, hastayken mikrobu terleyerek atarsın ya, bunu da 'Terle at ve rahatla' diyorlar.

Bunun dışında, kimbilir belki burada senin de bizim de aklımıza gelmeyecek nedenler olabilir. Monoton hayat seni sıkmış olabilir, fazla kiloların yaptığı bunaltı olabilir (fazla kilo kişide bunaltı yapabilir gerçekten ağırlık taşıyormuş gibi), başka herhangi bir şey de olabilir. Gün içinde nelerin neden rahatsız ettiği gözden geçirilebilir belki. Bu konuda psikolojik yardım alınabilir, eğer çok fazla bunalındıysa.

Gerginliğinin sebebini bastırıyor olabilirsin ama sevişme insanı rahatlatan ve mutlu eden bir aktivite. En azından ilişkiye girmeden sadece sevişmeyi deneyebilirsin. Ya da gerginliğini yok edecek başka eylemlere katılmanı öneririm. Çeşitli kurslara filan. Ya da arkadaşlarla toplaşıp eğlenmeye bak.

Biriken enerjini atman gerekiyor. Düzenli bir cinsel hayatı olmayanlara spor+meditasyon öneriliyor. Ama öyle iki yürüdüm al sana spor şeklinde değil de, cardiyo+gym ağırlıklı ve baya baya terletecek şekilde yapmanız lazım. Sonra zaten pamuk gibi olursunuz. Ardından sevgili de bulursunuz ama şuan için sırasıyla gidersek önceliği terletecek spora verin kendinizi aynada beğenin. Kendinizi beğenmeyince cinsel anlamda hoşlansanız da bşrine yaklaşamıyorsunuz muhtemelen.

Aychovksy i okumamıştım ama aynı şekilde cevap vermişiz

doğadan örnek vermek istemezdim ama sevişmeyip mutlu olan canlı ben tanımadım.
acil sevişmeniz gerekiyor. tavşan gibi dediğiniz arkadaşınız aslında gayet "insan gibi" birisi.

sıkıntının sebebi cinsellik, aşksızlık değil belki evlenmeyişindir. inancının geregi konusunda (cidden) seni tebrik etmek lazım . böyle nefsinin ilkel isteklerini inancinin agırlığıyla bastırabilen zor bulunur. zaten sorumluluk duygusu icermeyen birlikteliklerde öne çıkan tatmin hisleri icinde kisilerin bir birini kullanmasıdır. evet adeta esya gibi.. eskiyene , gözden düşene, aldatilana kadar..

sevişmek işe yarayabilir ama ruhsal anlamda da bir şeyler olması lazım, yoksa bi fuckbuddy olayı daha da kötü yapabilir seni.

Orgazm yetmezliği.

Acilen sevişmeniz lazım diyen arkadaşlara katılmıyorum. Duygusal anlamda tsrmin olmadığın sevişmeden sonra tiksinti oluşabilir bir bayan olarak yapmayın bunu

@bigbadabum

Her sevişen kadın orgazm olamıyor, her sevişen erkek orgazm edemiyor. O kadar abartmayın :)

Bunu bir psikologla konuşman lazım, biz senin hayatının dinamiklerini bilmediğimiz için nokta atışı bişey diyemeyiz, dersek yalan olur.

Sevişmemekten değil, beğenilmemekten kaynaklı huzursuzluk halinden. Sevişebildiği halde sinir küpü olan çok kadın var. Sevişince geçer diyenler bunu da açıklasın.

Biriniz bile mastürbasyon yap dememiş:) bakire olup haftada beş defa mastürbasyonla deli gibi orgazm olan çok kadın var. Yirmi yıllık evli olup hiç orgazm olamayanlara tezat. Hele ki biriyle telefonda seks yapıyorduk aylarca. Boşalmadan uyku bile uyuyamıyordu sağa sola çemkiriyordu.

Evlenilecek tipte bir kadın ol o zaman. Ya da toplum normlarını ya da mevcut ahlak anlayışını reddet, ona göre yaşa.

Seni duyurudan birine benzettim ama neyse. Spor yapma. Spor libidoyu daha da yükseltir. En basiti yeni insanlarla tanışmak ve evlilik niyetini belli etmek. Mastürbasyon da yapılabilir.

Spor yaparsan da pamuk gibi olmayacaksın. Kendini mesgul edecek seylerle ugrasabilirsin , aynı zamanda psikolojik danısmanlık alabilirsin.

@scars dont fade yazdigin :
yemek yemek, tuvalete gitmek ve hatta nefes almak... bunlara dikkat edersen hayati/yapması zorunlu fiillerdir. ama sadece cinsellik yaşamadığı için ölen, komaya giren birisi neredeyse yok gibidir.

@1adam, cinsellik yasamadigi icin sagligi bozulan yuzbinlerce insan vardir.

kadinlar icin (bkz: vajinismus)

erkekler icin delayed ejaculation / retarded erection - yasi kac olursa olsun, sertlesememe ya da bosalamama. en.wikipedia.org

yani, sevismiyorsan, sagligin bozuluyor. evlendiginde esini tatmin edemiyorsun ve eger esin cinsellige onem veren birisiyse de senden bosaniyor. sence onemsiz gibi mi?

bak sunlari da okuyun lutfen ama lutfen:

eksisozluk.com
eksisozluk.com

2 tane 8 er koltuklu lüks kuaför açarsın. Dükkan açma sermayesi olmayan 16 kuaför bulursun. Yaptıkları kesim başı yüzde kırk verirsin yüzde altmıştan yüzde yirmi giderim olur. Günde adam başı en az 80 er lira sana kalır 16 çarpı sekseni de sen hesaplarsın artık. İş kurmak için iş bilmek şart değil. Basit bakabilmek mesele. Bu sadece bir örnekti. Sermaye yetmez iş kurmaya. Doğru bakıyorsan 5 bin tl sermayeyle ayda 10 bin kazanırsın yanlış bakıyorsan ikiyüzbini iki ayda hiç edersin.

hocam kendi yapacaginiz iş en iyisidir ( bildigniz vs. )
onu daha dusuk sermaye ile bile kurabilirsiniz.

sadece parayı yatirayım para gelsin diyorsanız usd alıp vadeliye yatirin.
ya da ev alın kiralayın.
baska garanti bir yontem yok.

bimden su al sat.

X Kahvecisi açabilirsin.
Dükkan kirası ve personel maaşı dışında 100.000 marka için para ödersin, dükkanı gelir kurarlar. Sen sadece işletirsin.

bir de borsaya girebilirsin. işini bilirsen birçok sektörde kazancağından daha fazla kazanabilirsin. hem de insanlarla vs. uğraşmamış olursun.

mobilya işi. toptancıdan alıp satmak.

bilmediğin işe girme. aa ne güzel cadde, kafe de yok dersin, mafyası vardır. süper iş gözüken başka işe girersin devlet o alanı yasaklar, başka işte büyük firma girer sektöre direk batarsın.

bildiğin yapabileceğin iş düşün.

bi leon kadar olamaz ama looper oneririm.
www.imdb.com

Pay It Forward (2000)
Million Dollar Baby (2004)
La vie rêvée des anges (1998)
Gone Baby Gone (2007)
A Perfect World (1993)

Rumble fish
A Bronx tale

heat
being there
a perfect murder

Mary and Max
Cennetin Çocukları

American beauty. Durduk yere adamın a.ina koyar.

prestij'i izlemişsindir.

şurada imdb puanına göre bir liste var: onedio.com

cool hand luke

the great escape

papillon

bunlar favorim olan hapisten kaçış filmleri hepsinde sürpriz var.

nuovo reinas
the sting

Hodejegerne. Gözünü ayıramazsın.
The town
The game

papillon +1

Filth.

Hapis filmi değil ama, son saniyeye kadar ne olacağını bilemiyorsun.

hapisten kaçış:

- clint eastwood'lu "alcatraz'dan kaçış"
- steve mcqueen'li "kelebek"

Şaşırtmacalı senaryo (fight club, memento, shutter island vb bilindikler hariç):

- the others
- no way out
- identity
- the game
- les diaboliques

mesrine 1 ve 2. vincent cassel var. birinci ve ikinci kriteri sağlıyor. sonunu söylemeyim

Ben de inanmam pek ama iş yerinden yakın bir arkadaşın annesinin arkadaşı bakarmış. bakmayı pek sevmezmiş, çok etkilendiği için. bakarken ağlarmış falan hep. işte o arkadaşın da falına bakmış ve işten ayrılıp başka bir işe geçeceğini ve o işyeri ile ilgili de bir bilgi vermiş falan. tutmuştu bunlar. arkadaşım da gayet aklı başında böyle şeylere çok inanmayan biriydi.

@cemallamec pat diye söylese düşüp bayılırdım heralde. Ön ısınma yapıyor olabilir.

Eylül-ekim 2015 gibi okuldan arkadaşım falıma bakmıştı falda şuanki sevgilimi bildi. Kız hayatımla ilgili hiçbir şey bilmiyor bu arada. Ki biz o zaman şuanki sevgilimle henüz tanışmamıştık ben o çocuğun varlığından bile habersizdim, hoşlandığım başka bir çocuk vardı ve arkadaşımın dediği tek şey "aklındaki kişiyi unut o sana yaramaz, orta boylu saçlarının önü kalkık bir çocuk baş harfi E dedi" ben de hadii canım falan dedim bu fal olayından 1 hafta sonra o sevgilim olan şahısla tanıştım tabi hala farkında değilim falı falan unutmuştum. Biz sevgili olduktan sonra fal bakan kız falım çıktı diyince farkettim gerçekten bilmiş yani :)
Fala gerçekten inanıyorum daha önce birkaç kez tarot ve kahve falı baktırdım. Dedikleri şeyler çıkıyor fakat ne zaman fal baktırsam hayatım alt üst oluyor her şey ters gidiyor o yüzden baktırmıyorum artık.

Adını bahsetmedigim bir adam. Kimseyi tanımadıkları hic bilmedikleri bir kulupteyim. Eh yani. Hiç sanmıyorum.

En fazla ortak cevrenden bir cocuk derdi baska birsey derdi. 2 adini da boyle patdanak.

aslında sorunun cevabını sen de biliyorsun ama bilmezden geliyorsun. inanmayanlar o kadar saçma nedenlerle bir açıklama yapmaya çalışıyorlar ki pes diyorsun.

zamanında yaşadığım ilden çok uzaktaki bir ilin bir dağ köyünü kısa bir süreliğine ziyaret etmiştik. orda ilk kez tesadüfen denk geldiğimiz yaşlı bir adam bi akrabamızın özel yaşantısı ile ilgili bir bilgi vermişti sonra hiç gitmediği şehrin bilmem ne köyündeki bu akrabamızın evini tarif edip evindeki gizli bir yeri söyleyip orda saklanmış büyü ile malzemelerinin yerini söylemişti. dediği her şey doğruydu ve tarif ettiği yerde normalde doğa kanunları ile açıklanamayacak mahiyette bir şeyler bulmuştuk. bu adamdan, gençliğinde yine böyle şeyler bildiği için yakınları korkmuş ve deli diye senelerce akıl hastanesinde yatırtmışlar. sonra adam sırf ordan çıkmak için artık bir şey görmüyorum, duymuyorum diye yalan söyleyip de ordan çıkabilmiş.

neyse, inanmayanlar bu durumu açıklayabilmek için hollywood senaryolarına taş çıkaran kurgular kurdular.

sizin durumunuza gelirsek oluyor bazen öyle şeyler, burdan detay verip bazı inanmamayı seçenleri üzerime çekme niyetinde değilim. ancak geleceği bilme mevzusu harbi yalan. cismani olmayan varlıklar, birileri ne kadar inanmasalar da, varlar.

bir de arkadaşımın başında şöyle bir şey geçmişti: a isimli birisiyle ilişkisi olan bir arkadaşıma randevu ile gidilen bir kadın b isimli kişiyle ilişkin var demiş. hadi lan demiş kalkmış bizimkisi. bunu arkadaşına anlatmış herifin yüzü bembeyaz. meğer adam herkese ismini a olarak söylerken, aslında hiç kullanmadığı ve nüfus cüzdanında yazılan gerçek ismi b imiş. yani herkes ismini atıyorum poyraz olarak bilirken gerçek ismi cenabettin'miş gibi.

kısaca cin deyeyim siz anlayın

olur öyle.
birkaç sene önce adı çook saçma olan bir adamla beraberdim. o isim türkiyede tektir heralde ki ailesi onlar için özel kelimelerden bir karışım yapıp koymuş öyle absürt bir durum. gittiğim bi falcı (hakkımda sıfır bilgi sahibiydi), ismi şöyle bilmişti; (harleri değiştiriyorum tabi) 'bu adamın isminde r var c var i var s var e var - recis mi?' evet dedim. falcı da 'bu neymiş ya böyle bir isim mi var' dedi..
bu da böyle bir anımdır:)

Uzun yıllardır fal baktırmam çünkü insanın gerçekten psikolojisini bozan bir durum. Ama 2 ay önce bir yakınımın falcı olan tanıdığı bir anda önüme kahve koyup kapat deyince dayanamadım :) sevgili falan değil de çok yakın bir arkadaşımın ismini verip (atıyorum) umut kim? umut'u getir bana demişti ve çocuğu götürdüğümde pat diye eski kız arkadaşının adını söylemişti çocuğa. hala hayret ederim bu olaya. Tabi olayın çok daha ayrıntılı detayları var baya ürkütmüştü abla beni :)

annemin bi tanıdığı var o da "fal" bakmıyor ama çatır çutur söylüyor

yine annemin bi arkadaşı öss puanımı söylemişti. allah rahmet eylesin, bir tek bana fal bakıyordu. her şeyi biliyordu, her dediği de tutuyordu

www.eksiduyuru.com

bi kere baktırdığım falda falcı kadın birinden bahsediyor. burasını sallıyorum;
isminde h ve e veya l ve a var dedi.
bahsettiği kişinin ismi hale.o kızın ismi çok az kullanılan bir isimdi.
nokta atışı.
ben vay be deyip geçiyorum .ki . açıklayamam hiç.

isim çıkaran falcıyla ben de karşılaşmıştım. kendim baktırmamıştım ama topluca baktıran arkadaşın falını dinliyorduk, şok olmuştuk. diğer kızların da birçok şeyini bilmişti kadın. ne iş ben de bilmiyorum.

şu üstteki linteki ankaralı falcı telefonda baktığı halde isimle falan kalmıyor başka şeyler de biliyor. biraz can yakan bir tarzı var ama bence süperdi. sadece dikkatli dinlemek lazım çok fazla konudan bahsediyor. üçte birini unuttum sinirbozucu bişey.

eksisozluk.com

merak ettim, bu gittiginiz yerin wifi'i var ve sifresiz miydi? ne kadar beklediniz, beklerken face'e filan girdiniz mi?
evet direk soylese suphelenirdiniz o yuzden sanki tahmin ediyor gibi yapmis ama bilgi hirsizligi bence.

wifiye girmedim diye hatrlıyorum. mobil kullanırım genelde. facebook pek kullanmam. hala öyleyim. hiçbirşekilde özel mesaj yoktu telefonumda. birşey yoktu yani telefonumda çocukla ilgili.

sadece yüzyüze iken yazıyordu baya benle yakın oturmalar ilgilenmeye çalışmalar, kuluple ilgili bir iş çıkınca "beraber gidelim ben seni alırım" flnlar, ben onunla yakınlaşmak istemediğim için "yok ben ogün müsait değilim o işin sorumluluğunu alamam" flnlar.

çocuk bana yakın davrandıkça ben mantıklı olarak istemediğim için kendime hakim olmak adına kendimi uzak tutuyordum. hoşlanıyordum ama kulup ortamımız bozulsun istemiyordum ayrılırsak fln 5 yıldır aktif şekilde içinde bulunduğum bir yerdi. telefondan yazacak derecede yeşil ışık yakmamıştım yani çocuğa. sadece içten içe eriyordum, geçmesini bekliyordum hislerimin. sonra ben soğuk davranıyorum diye faceten silmişti beni. aramız baya soğuk bir dönemdi falcıya gittiğim dönem de.

bir de masada otururuken sadece eski sevgilimden bahsettim. bilgi hırsızlığı olsa onun adını vermesi gerekirdi. kızlara da gün boyu bahsettiğim tek kişi eski sevgilimdi.

kuluptekilerle de asla bu konuda konuşmadık ama hissediyorlardır birkaçı. öyledir yani anlaşılıyordu çünkü. ama kulup ortamımla yurt ortamım arasında uçurum var gibi idi. beraber gittiğim kızların bilmesi fln imkansız. ki kimseye ben de bu çocuktan hoşlanıyorum demedim, kulupteki davranışlarım da bunun aksiydi. herkes eski sevgilimi unutamadığımı biliyordu. falcı nasıl bildi bilmiyorum.

ya hipnoz oldum duymak istediğimi duydum, ya da gerçekten doğa üstü güçler var. ama herşey olması gerektiği gibi idi, cafede kendine ayrılmış bir masada baktı falıma. bazı masalar da görebiliyordu uzaktan.

şu meşhur falcı... (cansu muydu)

iki arkadaşım gitti ona. biri baya şaşırmıştı. onda da isim misim bilmişti (buralarda kendisi)
öteki meeh dedi.

sentinus di mi?

Narcos

polis akademisi 7

the following. tam aradığın dizi.

Person of interest.
Bir sure sonra o hale geliyor :D

the mentalist

asdgasdf onu da sen çekersin artık :D

Güzel dizi arıyorsan OZ izle.

birebir daredevil'in ilk sezonunu tarif ettin hemen onu izle

memoli

direkt the following diyorum ben de. ilk sezondan sonra patır patır sıçıyor ama olsun, dediğin her şey var; konusu tam olarak o adamı aramakla geçiyor.

film köstebek, dizi forbrydelsen, bron broen. üçü de müthiş. the mentalist gibi pembe dizi kıvamında şeylere bulaşma sakın.

17 yaşından beri ticaret yapıyorum. Kurduğum her iş hem karlı hem zevkliydi. 23 yıldır hep rahat yaşadım. Ama her yıl kazandığımı yedim. Zaten senede beş aydan fazla çalışmadım. Ilk defa birikim yapmadığıma pişman oldum. Bir sene önce hastalandım. Bir sene hazır yedim hiç çalışmadım. Şimdi iyileştim yine kolayca para kazanırım ama daha tasarruflu olmadığıma pişmanım. Yoksa yatırımda hata yapmak bana göre değil. En küçük sermayeyle on iş kurmaya yatkın bir anlayışım var.

falcı kötü bir şey söylemez zaten. soruna cevap olmadı pek ama bence boşuna para kaptırma.

Çok aradım çok denedim
Cevabımsa hayır öyle biri yok

@aramiss bu bahsettiğin kadın mı erkek mi? eskişehir de biri vardı o da telefonda bakıyordu ankara ya taşınıyorum demişti.aynı kişiyse ankarada ki yerini biliyor musun? biz ankaradan bir eskişehir gezisi sırasında baktırmıştık. kartını almıştım ama kaybettim.

duyuruda başka bir falcı ilanı vardı eskişehir'le alakalı ama aradım bulamadım. ona işyerindeki herkes baktırdı , ben de sırf anlatılanların gazına gelip baktırdım gerçekten sıradışıydı. öyle için kabarmış geyikleri yoktu ama vatandaş bir kere bakıyor bir daha bakmıyordu aynı kişiye. ses kaydı yapmadığıma pişmanım.

telefonda fal ilginç ama telefonda psikiyatri seansından tut pazarlamaya kadar her şey yapıldığına göre çok da tuhaf değilmiş.

bu bahsettiğiniz adamı tanıyorum galiba. bence o bir falcı değil ama hisleri ve tekniği çok güçlü. hiçbir falda öyle şeyler söylemezler çünkü. moral de bozabiliyor ama duyman gereken şeyler söylüyor. ben falı bıraktı diye duymuştum.ama yeniden başlamış.
edit: ben adamın bildiği şeylerden çok uyarıları ve tavsiyelerinden etkilenmiştim çünkü gerçekten mideme yumruk yemişim gibi şeyler söyledi ama tavsiyelerini keşke bir falcıdan değil bir dosttan duyabilseydim ya da kendim görebilseydim bunları.

geçen sene burda çok konuşulan eskişehirli bir falcı vardı sizin bahsettiğiniz de aynı kişi. galiba eskişehirde değil. yazları sahildeyim falan diyordu. her gün de fal bakmıyordu.akşamları sıra bulmak zordu telefonda. biz gündüz rahat rahat baktırmıştık.

iyi falcı diye bir şey olmaz.

7 yıldır ben de bulamadım. götten sallamayan falcı ben de arıyorum arkadaşlar.

yillardir falcilara para yedirip "bulamadim" diyenler, belki de falci diye bir sey olamayacagindan bulamiyorsunuzdur?

boyle bir sey yok, olmasi da mumkun degil. eger bunun varligini ispat edebilirseniz de, lutfen suraya basvurup 1 milyon dolarinizi aliniz: (bkz: james randi paranormal challange)

ve ayrica

(bkz: cold reading)
nasil isledigini de buradan izleyin:
www.youtube.com
www.youtube.com

bu zamana kadar falcilara yedirdiginiz paralari da akil parasi olarak degerlendirin artik. aklinizin basiniza gelmesi icin bu kadar parayi sokaga atmaniz gerekiyormus.

sanırım kimse falcılardan her şeyi bilmesini beklemiyor. zaten bişey bilsin diye değil, bir pencere açsın ya da moral versin diye gidiliyor falcılara. hisleri çok kuvvetli insanlar var ve hisleri kuvvetli diye yok matematik problemi, yok sayısal loto sonucu bilmek zorunda değiller bence.

filozof mu şair mi bilmiyorum ama fal deyip geçemem anlattıklarına. yine de insan faldan medet ummamalı bence.bana çok iyi gelmişti bu falcı ama fal insanın hayatını değiştirmez. benim sadece yanlış bakış açılarımı değiştirdi. siz fal bakmıyor tokat atıyorsunuz demiştim. samimiyetimiz olsaydı yumruk atardım demişti:)

falcı var, falcı var. o cafelerde kahvenin yanında ücretsiz diye bakanların çoğu ağzı laf yapan gayler ya da işin kaşarı olmuş tipler. dönüp dolaşıp hepsi aynı şeyleri söylüyor. hep insanı umutlandıracak boş martavallar. kalp gözüyle ya da sezgileriyle bakan falcı çok az vardır ve onların da kızılay cafelerinde takıldığını sanmıyorum. tek bildiğim fal bakanların çoğu bu işten zevk alıyorken iyi bakıyorlar, bir yerden sonra kanıksayıp, insanlardan ve çok fal bakmaktan bıkıp yüzeysel bakıyorlar.

başlıktaki falcıya öğleden sonra ulaştık baktırdık iki arkadaş. baya keyifliydi. ödemeden ört saat sonra falan dönüş yapıp baktı fala. biraz tereddüt etmiştik ama sırada başkaları olduğu için gecikmiş. yanımdaki arkadaş özellikle bir sorunun peşindeydi, o soruya net bir cevap aldı ama sanırım umduğu cevap değildi. biraz nalına mıhına vurarak bakıyor arkadaş. soru sorup ağız arama falan yok. tatmin edici bir deneyimdi ama fal baktırmadan önce fal denince aklıma gelen şeylerle bu arkadaşın tarzı arasında benzerlik yoktu. değişik bir anlatımı ve düşündürücü tahminleri var. bir dostumla sohbet etmişim gibi hissettim açıkçası. işle ilgili kararlarım falan berraklaştı sanki.

İzmir Aliağada da enteresan bir falcı var. Asıl ilginci adamın asıl mesleği gardiyanlık. Bilgileri mahkumlardan alıyorsa demek ki:)

Ben çok güzel fal bakarım saati 500tl.
İtinayla enayi s....lir.

ne salak insanlar varmış burada bile amk bu ülkeden bi bok olmaz.

Sonra ilkokul mezunu teyze hacı hoca tarafından hem soyulup hem taciz edilince onları eleştiriyorsunuz da siz daha malsınız hadi o eğitim almamış bilmiyor siz eğitim alıp aptallaşanlardansınız.

falın f sinden anlamayıp bu işi yıllarca yapanlar çok. bunun tek sebebi de adam falından anlıyor mu anlamıyor mu bakmadan sadece güzel sözler söylüyor diye aynı falcıya gidip duran tipler. ben altıncı his denen şeye inanıyorum. insanın altıncı hisleri de iyi şeyleri de kötü şeyleri de hissettirir. sadece güzel olanları değil.

gaza geldik biz de aradık bakalım falcıyı. öğleden sonra anlatacak telefonda. sonucunu yazarım buraya.

Gerçekten sağlam çıktı arkadaş. Not almak için kağıt kalem hazırlamıştım ama yetişemedim anlatılanlara. Ben içmeye gidiyorum millet. Efkârla karışık neşe bastı:)

Yalnız tuhaf sorularınızı mesajla bize değil de fal bakan kişiye sorsanız daha mantıklı olacak. Adamın hangi bölümden mezun olduğundan bana ne ve ben nerden bileyim. Gerçekten çok kafadan kırık insan var sözlük semalarında.

adam makineli tüfek gibi konuşuyor. hem dinleyeyim hem not alayım derken telef olduk. ablam baktırırken ses kaydı yaptı mis gibi. bizim falların yarısı akılda kaldı. çok şey anlatıyor ama birini anlarken diğeri heba oluyor. yine de sağlam performanstı.

telefonda konuşma kaydı nasıl yapılıyor ki? programla falan mı?

@mezarlik androidlerde acr diye bir program var.

tek bildiğim falcılığın çok yorucu, sinirbozucu ve yıpratıcı bir iş olduğu.

Evet insan kahrı çekmek taş taşımaktadır daha ağır olabiliyor. Biz satış yapıyoruz ve bir tane dengesiz müşteri bütün günü berbat edebiliyor.

hakkaten herkes bize soruyor ne soracaksa. adamın teli var zaten instagramı da yazayım mesajlara cevap veriyorum üstüne bir de kaba cevaplar alıyorum.
gercek_fal

Asdfhjklşşşşş adam bu ekşiciler ne içiyorsa aynından istiyorum diyor:) bin kişiye fal bakmışımdır onların sorduğu soruları soranı görmedim diyor. Vize serbestisi onaylanacak mı diye soran olmuş yahu:)))))))

:))))))))) ben çocukken kasabamızda ünlü bir falcı vardı. Civarda da Hülya avşar film çekiyordu. Bir gün falcıya geldiği duyuldu. Kapıya yığıldık. Çıkışını bekledik. O zamanlar Tanju Çolak'la beraberdi. Çocukluk işte heyecan yapmıştık. Gerçi sonra gölde çektiği bir sahne vardı o daha heyecanlıydı işin doğrusu:)

o değil de medyum memişle keto noldu kayboldu gittiler:)

falcı fena. biraz can yakıyor ama iyi geliyor o can yakmalar. kartvizitinde kendinle tanışmak ister misin yazıyormuş. bu ne demek anlamamıştım faldan sonra anladım.

yüzde ellisi ateist yüzde 48 i çakma ateist. ateistlere lafım yok ama yobaz kesimdeki mahalle baskısı sözlükte de var. burada ateist taklidi yapan çok var. ayrıca teyze sensin:)

ateistlikle falan ne ilgisi var. öyle hacı hoca tarzı bir fal bakmıyor ki bu adam.o taksimde kızılaydaki fal cafelere türbanlı teyzeler mi gidyor sanıyorsunuz. hepsi plaza kadınları.

yo bize oldukça tane tane anlattı. sadece yazmak istedik o kadar yavaş anlatamam dedi. anlamadığımız yerlerde kestik lafını tekrar anlattırdık.

çok şey anlattı, hepsi de vurucu ve önemli şeylerdi ama gerçekten hızlı konuşuyor. yarım saat boyunca dikkatle dinledim. tekrar baktırılıyor mu diye sordum evet ama on yıl sonra bile baktırsan değişmez aynı şeyler çıkar diyor. yıldızname kahve falı gibi her fincanda değişen bir fal türü değilmiş.

bahsi geçen falcı gerçekten şaşırtıyor. bildikleri ilginç ama ben asıl verdiği tavsiyelere takıldım. hepsi gerçekten duymam gereken şeylerdi buna inanıyorum. annemin beni bu kadar tanıdığını sanmıyorum. ya da arkadaşlarımın.

evet tanıma konusunda oldukça iyi. tavsiyeleri de güzel. bakalım tahminleri nasıl gelişecek göreceğiz. kısa vade için söylediği de çok şey var çünkü.

Sonunda malum falcıyı biz de aradık. Fal ilginç ve düşündürücüydü. Tahminleri doğru, tavsiyeleri enteresan. Ama bu arkadaş bence hisleri önsezileri güçlü biri. Bunlar falla bilinecek şeyler değil. En çok hoşuma giden tarafı hiç soru sormadı. Merhaba dedi başladı anlatmaya.

Ona bakarsan herkesin hisleri güçlü. Sırf hisle bu kadar detay veremez. Aslımda el falında da iddialıymış ama aynı şehirde olmadığımızdan biz mecbur telefonda yıldıznameye baktırdık. Kadınlar kulubü denen manyak yuvası site de adamı keşfetmiş, kafayı yedirecekler bana diyordu:)

ben şu kafayla baktırmıyorum fala, bakalım şuanki hayatımı bilecek mi? ama eğlencesine de baktırmıyorum. bazı falcılar gerçekten ufkunu açıyor. dostundan duymayacağın şeyleri sana çok farklı bir bakış açısıyla anlatıyor. bu adam da öyle biri. ha anlattığı somut olaylarda da çok başarılı ama benim için önemli olan diğerleri.

Bugün falcıya tekrar ulaştık. Bu defa sorunlu bir arkadaşımız için. Falcı arkadaşın falını öyle çok sevdi ki bizim dört kişiye baktığı süreyi sadece arkadaşa harcadı. Biz de hoparlörden can kulağıyla dinledik. Neler bizim arkadaş sorunlu değil film karakteriymiş. Biz anlatamamışız beş yıllık arkadaşımızı. İroni yapmıyorum falcı ne dese arkadaş onayladı ama çoğundan bizim haberimiz yok. Sonunda bombayı patlattı falcı. Literatüre geçecek bir fal oldu dedi:)

falcıyla ilgili gelen mesajlar gerçekten baymaya başladı. arkadaşlar vermiş iletişim bilgilerini. arar kendisine sorarsınız. biz baktırıp tatmin olduk gerisi bizi ilgilendirmezki

ohoo siz bana gelen mesajları görseniz. bir seferde soracağı şeyi on taksitte soruyor herkes.

falcı öğle arası yine ağzımıza etti. adam sağlı sollu girişiyor. iyi kötü her şeye giriyor. moral mi bulduk dayak mı yedik belli değil ama harbiden adamın ruhunu okuyor.

falcı baya popülerleşme yolunda görünüyor. duyurunun meşhur ettiği kişilerden biri olmak üzere galiba.

eksisozluk.com

dün malum falcıya beş kişi baktırdık. ben daha önce de baktırmıştım. adam kelimesi kelimesine bana aynı şeyleri söyledi şaşırdım. yıldızname değişmez bir falmış. on yıl sonra bile aynı şeyler çıkarmış. arkadaşlarım da fena etkilendi.

bahsi geçen falcının burada instagram hesabı yazıyordu ama silinmiş. bilen eden varsa özelden yazsın lütfen.

wengo'nun astrocenter'ı var: www.astrocenter.com.tr

bu başlıkta bahsedilen falcının instagramındaki telefon numarası kullanım dışı. fal bakmayı mı bıraktı, devam ediyorsa nasıl ulaşırız bilen var mı?

var mı şu falcının numarasını bilen acaba ?

a r a m i s nickli arkadaş, falcıyla akraba gibi olduk yazmışsın ama akrabadan da yakınsın bence :)) yani ta kendisisin. Bunu anlamak zor değil. Eksiden arkadaşlara ve bana farklı zamanlarda baktın her seferinde farklı şeyler sıraladın. Sonra nickinden yola çıkarak sözlükteki entrylerine bakinca durum anlaşıldı tabii. Klasik söylediğin her şey entrylerinde de vardı. Ya hu klasik hacı hocalardan değil olmadığını yazmışsın ama senin onlardan ne farkın kaldı peki, kaldı mı??

o bana sorarsa oyle, yoksa sormam. ilgilenmiyorum kac tane sevgilisi olmus diye.

bir aşamadan sonra muhabbeti açılır ille, ilişkide gizli saklı olmamalı.

Sorarım tabii ki. Benden önce kaç sevgilisi olmuş, ne kadar ciddi düşünmüş, neden ayrılmış...

Ayrıca aşağı yukarı kaç kişiyle sevişmiş olduğunu da öğrenmek isterim.

"Benden öncesi ile ilgilenmiyorum" demek saçma. Benden önce hangi üniversiteden mezun olduğuyla da ilgileniyorum neticede. Ama benden öncesi ile ilgili tabii ki hesap sormam. Bunları sevgilimi, geçmişini ve kişiliğini daha iyi öğrenebilmek adına sorarım.

sorarım, her şeyini de en ince ayrıntısına kadar öğrenirim.

Sormam, merak etmem. Sorulmasından da hoşlanmam, sorulursa cevap vermem. Israr edilirse tatsızlık çıkarırım. İlişkide bunu kriter almak için özgüveni eksik kompleks sahibi büyük bir aptal olmak gerekir diye düşünüyorum.

biraz karakteri oturmuş biri böyle şeyleri sormaz, biraz ilişkisine saygısı olan biri sorulmadan anlatır zaten, biraz sezgileri güçlü olan biri karşısındaki tecrübeli biri mi anlar zaten. ilişki yaşamak da öğrenilen bir şey çünkü. hayatıma giren bütün kadınlardan öğrendiğim, ruhuma sinmiş bir şey mutlaka vardır.

hiç sormadım sormam da.

sormuyorum, anlattığı kadarını bilmem yeterli. ötesi ilgimi çekmiyor, merak etmiyorum.

sormam, anlatmak isterse anlattigi kadarini dinlerim. cok da gerek yok bilmeye.

sormayın anlatmayın da eğer çok olduysa yüzüne vuruyor malesef

Tabii ki soruyorum. Ama yargılamıyorum. O sorsa ben de anlatırım.

Bir insanla "ilişki" içindeysen o insanın önceki ilişkilerini bilmek, bilmeyi istemek bence çok doğal.

bence zamanla tabu olmaktan çıkacak bir konu. ben sordum ona, ona da bana sordu. arada konusu açılırsa komikli şakalar bile yaparız bu konular, eski sevgililer üzerinden. aranızdaki samimiyete ve rahatlığa bağlı diye düşünüyorum.

Sormam

Hayır. Son derece gereksiz ve doğru cevap alma ihtimali düşük bir soru zten.

mümkün olduğunca bilmek istemem.

özellikle sormam da muhabbeti seven biriyim ve mutlaka bunun konusu açılıyor karşımdaki bana aktarıyor. hepsini anlatıyor mu bilemem tabi. atıyorum düğün günü ben müstakbel eşinden hamileyim diyen bi kadın olmadığı sürece de beni ilgilendirmez.

gülebilmeli

Olması.

bira içmesi tabi ki de

geyikten anlasın, yargılamasın ve yerine göre ciddi yerine göre de rahat olmayı bilsin.

full paket olması.

gercekten konusabilmek, yasam enerjisinin yuksek olmasi, tarzi

tas gibi olmasi.

Sadakat

Dürüstlük ve iyi kalplilik.
Zekâ, fikirsel yoğunluk, beyni kullanabilmek kabiliyeti.
Cinsel uyum.
Son olarak da 150-160 boylarında ve 45-55 kilo arasında olması.

Önem sırasına göre sıraladım. Gerçi fiziksel özellikleri sağlamasa hiç olmaz gibi ama bilemedim. Fiziksel özellikleri en başa da koyabilirim. Eminsizim.

memelerinin büyük olması.

ardından uyum. hayattaki en zor şeylerden biri, yaptığın espriyi açıklamak zorunda kalmak...

sen kierkegaard okurken, onun aşkım kapışmak okumaması bir de... uyuma geliyorum son tahlilde.

büyük meme demiş miydim?

onun yanında çok çok çok rahat olabilmek, kendim olabilmek

Hayat boyu sevdiğim olacak insandan en çok (evlilik olsun olmasın) bunu bekliyorum

Ramazanda da alkol tüketebilmesi.

Fakir ve varoş olmasın da gerisi önemsiz

Bencil dönek yalancı olmasın yeter
Zira tüm sıfatlara sahip zat ı muhterem

pembe nüfus cüzdanı

Zamanında şöyle yazmışım, kopyala-yapıştır yapayım, çok az da modifiye edeyim.

İlk baktığım şey insan olup olmadığı. Ama bu da "Adama bakarım adam mı diye" gibi değil. Biraz kelimelere dökmesi zor olan bir şey, insancıl diyebiliriz sanırım. Merhamet sahibi mi, nazik mi, duygularını rahatlıkla paylaşabiliyor mu, başka insanlar için sorumluluk alabiliyor mu, hümanist mi; bu gibi şeylere bakıyorum. Bu da erkek olduğunu unutsun demek değil. Cinsiyetiminizin getirilerini yaşayalım sonuna kadar, ben kadın gibi hissedeyim ve o da erkekliğini hissetsin benimleyken sonuna kadar. Ama her şeyden önce insan olsun olabildiğince. Bana iyi, garsona kötü davranmasın. Mütevazi olsun. Hem olduğu insana hem de olduğu erkeğe hayran olayım.

Eğitim konusunda da etiketinden ziyade kurduğu cümleler dikkatimi çeker. İki kelimeyi bir araya getiremeyen bir insanla hayatta birlikte olamam. Cümlelerini kafamda düzeltmekten karşımdakine dikkatimi veremem.

Bazı kusurları mutlaka olsun, robotluk derecesinde mükemmel olmasın; hatalarıyla sevmek isterim ben karşımdakini. Hatta o kusurlar daha da insana özgü geldiği için çok da hoşlanabilirim. Kusur derken de "Çok çapkın" gibi ilişki bitirici kişilik özellikleri değil de "Çok sakar", "Heyecanlanınca parmakları titriyor", "Şeftaliyi tutamaz, huylanır" gibi şeyler veya belki biraz daha fazlası olabilir. Birbirimizi rahat okuyabilelim, kapalı kutu olmasın; içi dışı bir olsun. Merak edecek veya ettirecek şeylerimiz olmasın. Kişiliği olsun, o kişiliğin dışına çıkmakta zorlansın. Onu tanımlayabileceğim sıfatları olsun. Örneğin, biri "kararlı" dediğinde aklıma ilk o gelsin. Başka sıfatlar da olabilir. Kendi kişiliğini kabullenmiş olsun, kompleks sahibi olmasın. Yanında rahat olayım, kendimi olduğum gibi açtığımda o da olduğu gibi açsın. Her yanımızdan doğallık aksın. Mutlu da olabilir, mutsuz da ama ikisini de yaşamayı bilsin. Bir de ten uyumumuz olsun.

Para kazanmasa da olur ama çalışma ona batan bir şey olmasın. İşini keyifle yapsın. Çalışkan olsun, parası olmasa da olur. Üşengeç olmasın.

Bir şeye hiç gelemiyorum, o da sinirlilik. Yüksek ses beni çok korkutur ve birinin sesi haklı veya haksız yükseldiğinde titremeye başlarım. Bu da kronik veya sık olan bir şeyse o insanın yüzüne bakamam. Bu sevgili değil, her insan için geçerli.

İyi masaj yapması, güzel et pişirmesi. Fındık kurdu ruhu.

İster sığ deyin ister olgunlaşmamış ama en çok aradığım özellik hayvan gibi yakışıklı olması, tercihen sarışın olmasıdır. Yalan yok. Eğer yakışıklı değilse, beni heyecanlandırmıyorsa, onu saatlerce izleme isteği duymama yol açmıyorsa olmaz o iş. İsterse dünyanın en şahane karakterli insanı olsun yakışıklı değilse hiçbir önemli yok benim için. Fakat yakışıklı olup da içi boş ise ondan da kısa sürede soğurum, o da kurtarmaz yani.

Peki aradığım diğer özellikleri neler? Kaliteli bir eğitim almış olması, bol bol kitap okuyor olması, entelektüel seviyesinin yüksek olması, kibar ve düşünceli olması, mizah anlayışının benimkiyle uyuşması, kaliteli bir müzik zevkine sahip olması, en az bir yabancı dili anadili gibi konuşabilmesi, kaliteli bir aileye ve çevreye sahip olması, siyasi görüşlerinin benimki ile uyuşması, kişisel bakımına azami özen göstermesi, hayvanları sevmesi, feminist akımı desteklemesi ve süper yemek yapabilmesi.

Tabii böyle bir erkeğin Türkiye sınırları dahilinde bulunma ihtimali 0 (sıfır). Hayallerde yaşıyor bazı kadınlar... :)

insanları herhangi bir nedenden yargılamaması, hep iyi niyetimden kaybediyorum tarzı açıklamalar yapmaması( inandırıcı gelmiyor çünkü), güzel gülsün bi de tadından yenmez.

Unmasked olsun.

merhamet

nasıl biri olduğuna değil bana ne hissettirdiğine bakarım. tek yumurta ikizi olup birinden tiksinirken birine aşk duyduğum kadınlar oldu. önemli olan frekansın tutması ve aradaki çekim. doğru erkek ya da doğru kadın yok. kimyası tutmuş ilişki var. konuşurken sıkıldığın, sevişirken tiksindiğin insanla dürüst, güzel, başarılı ve iyi diye ilişkiyi sürdürüyorsan mutsuzluk senin için normal olmalı.

manevi olarak işini gücünü fikirlerini destekleyebilmeli. yoksa köstek olacaksa zaten hiç gerek yok ekstra yorulmaya.

Moralini bozmak gibi olmasin da sifira yakin butceyle uzun metraj film cekmek imkansiz. Sinemalarda gosterime sokmayacaksan bilemem tabi.

korupark kamil hocaya ulaşacağım teşekkürler.

neredeyse sıfıra yakın bütçeyle film çekmek bi hayli zor ama imkansız değil.
daha çektim oradan biliyorum.

oyunculuk ve oyuncu yönetimi deneyimim var. artı senaryo yazarıyım.hikaye ilgimi çekerse her türden desteği veririm.

indiegogo'ya bir bak derim.

en klasik örnek:

yurttaş kane

www.imdb.com

o kadar değil ama en günceli başarı hikayelerinin; whiplash

iki filmi de izledim ama yine de teşekkürler.

Umudunu kaybetme
Wolf of wallstreet

rocky(1976) devam filmlerine aldanmayın. ilk iki rocky filmi çok az dövüş içerir.

La vie en rose

Stalin filmi

Genghis Khan 1960/70lerde Çekilen Ömer Sheriff versiyonu

Çöl Arslan'ı Ömer Muhtar güzel filmdir

Star wars 1-2-3 Anakin skywalker

Malcolm X var birde, tam yükselim denemese de değişim denebilir.

amazing grace
temple grandin
cinderella man

The Secret of My Succe$s (1987)
Conversations with God (2006)

scarface' den iyisi var mı?

cem yılmaz veya yılmaz erdoğan yok ama anlat istabul da güzel filmdir, diğer kriterlerini karşılıyor.

İzledim onu evet. Tam o tarzda filmler lazım işte. :)

oyle pek istanbul sahneli degil ama ikisi de organize isler'den daha guzel bence;

hokkabaz
her sey cok guzel olacak

duyuruyu ben de takip edeyim o zaman, bana da lazım. :)

O ikisini de izledim @nawres :)

e cem yilmaz ve yilmaz erdogan'in topu topu 7 filmi var, kac farkli cevap verilebilir ki bu duyuruya?

istanbulla alakali degil ama hokkabaz guzel. izlemediysen al bunu listene.

edit: hmm izlemissin. nawres +1 o zaman

NEREDESİN FİRUZE, müthiş soundtrack.

kolay para. az bilinen çok güzel film.

Ferzan Özpetek - Hamam belki olabilir.

Just Another Love Story

bu türün en iyisini öneriyorum. being there. müthiş.

yok mu artıran ?

game of thrones
sherlock
fringe
gotham
flash

son ikisi final yapmadı ama...

edit: got yazmışsın ben farketmeden tepeye yapıştırdım ibret olsun diye silmiyorum sldkfsf

fringe uzun hikaye. utopia derim

SENİN ARADIĞIN TADI, BEĞENDİĞİN DİZİLERDEKİ ÖZELLİKLERİ DİKKATE ALMADAN HERKES KENDİ SEVDİĞİ DİZİLERİ YAZACAK ŞİMDİ BURAYA. AMA ÖRNEK VERDİĞİN BÜTÜN DİZİLERİ İZLEYİP BREAKİNG BAD HARİÇ HEPSİNDEN ÇOK KEYİF ALMIŞ BİRİ OLARAK YÜZDE YÜZ SEVECEĞİNE İNANDIĞIM DÖRT DİZİ SÖYLÜYORUM;

BRON BROEN - MÜTHİŞ BİR POLİSİYE
BOARDWALK EMPİRE - 1930 LAR AMERİKASININ GANGSTERLER DÜNYASI
HOUSE OF CARDS - KEVİN SPACEY' İN BAŞROLÜNDE OLDUĞU MÜTHİŞ BİR DRAMA
BROADCHURCH- İLK SEZONU BİTEN VE HER SEZONDA FARKLI BİR HİKAYE İŞLEYECEK OLAN POLİSİYE DRAMA. TRUE DETECTİVE GİBİ BİR SEZONDA TEK OLAYI İŞLİYOR.

fringe ile sevdiğin dizilerin çok alakası yok.

OZ diyorum kesinlikle.

the sopranos, breaking bad, true detective, got, house en beğendiğim dizilerden, senin gibi yani. ama en beğendiğim the wire. vazgeçilmez. şiddetle öneririm.

the wire, ardından house of cards, ardından da OZ'a karar verdim. Yine çok iyi seçimler yapmış gibi hissediyorum, hepinize teşekkür ediyorum ahali:) (diğerleri de aklımda tabii)

sherlock ve fargo'yu da izledim, izliyorum onlar da çok iyilerden kesinlikle.

fringe --------> finali hiç hayal kırıklığı yaratmadı. ben bitti diye ğalamaklı oldum resmen. canlarım yaa. özledim Walla
game of thrones -----> olmazsa olmaz

izlediklerinde sertlik,entrika,gerçekçilik var bu yüzden OZ,WİRE,BSG var.

yazdığın dizilerin hepsini izledim ve seviyorum. ona göre tavsiyelerim.
(bkz: oz)
(bkz: deadwood)
(bkz: in treatment)
(bkz: sherlock)
(bkz: luther)
(bkz: hannibal)

bir de the walking dead'in ilk 3 sezonunu tavsiye ederim.

Polisiye=Luther.

nasıl yazılmamış?

(bkz: person of interest)

sopranos u sevdiysen mad men i de seversin.

www.imdb.com

e şu çok meşhur olan steig larsson'ın milennium üçlemesi var. ejderha dövmeli kız ve devamı.

@bugunkü antremanda..
Onları da okudum.

martin beck serisi - maj sjöwall ve per wahlöö.

kitap değil de dizi önerisi istersen bron/broen var. kitap demişsin ama yine de diyeyim dedim.

evet dizi olarak bron broen ve forbrydelsen müthiş. kuzey avrupa polisiyesine düşkün ve bütün kitapları, filmleri, dizileri takip eden biriyim. buz adıyla türkçede yayınlanan çok akıcı bir polisiye var son dönemde okuduğum. ama gelmiş geçmiş en iyi isveç polisiyeleri henning mankell adlı bir yazarın kitaplarıdır. bir kaç kitabı hariç bütün romanlarında aynı polis vardır. bütün romanlar birbirinden bağımsızdır ama polis aynı olduğu için bazı karakterler süreklilik gösterir. bütün kitaplara ulaşmak zaten zor. ama bu adamın en güzel kitapları hangileri dersen birincisi kesinlikle en iyi polisiye roman ödülü de alan yanlış yol. beşinci kadın ve bir adım geriden i de tavsiye edebilirim.

arnaldur indridason - sesler ve sular çekildiğinde
camilla lackberg - türkçede yayınlanan 4 kitabı var. buz prenses, vaiz, taş ustası ve yabancı.
arne dahl var benim çok çok beğenmediğim ama okunabilir bulduğum.
karin fossum - pus isimli kitabını yeni bitirdim, tavsiye ederim. bir de göl diye kitabı var.
karin alvtegen - ihanet isimli kitabını okudum. beklediğim gibi değildi, ama aklınızın bir köşesinde bulunsun.
tabbi ki henning mankell